Anasayfa
Blog
Randevu Al
Whatsapp

ALDATMA VE ALDATILMA PSİKOLOJİSİ

aldatma

ALDATMA VE ALDATILMA PSİKOLOJİSİ

Şahika İzgi Yılmaz

Şahika İzgi Yılmaz

Tüm Yazılar

Aldatma, iki kişi arasındaki bir anlaşmanın tek taraflı olarak gizlice bozulmasıdır. Bu durumu sadakatsizlik ile ilişkilendirmek mümkündür. Sadakatsizlik, kişinin ilişki içerisindeki fiziksel ve duygusal yakınlığı, ilişki içerisinde olmayan üçüncü bir kişi ile ihlal etme durum olarak tanımlanmaktadır. Aldatma, sadakatsizlik sonucunda ortaya çıkar. Sadakatsizlik bireyin seçimiyken aldatma bu seçim sonucu ortaya çıkan durumdur. 

“Aldatma sadece bedenle olmaz.”

Hangi durumlar aldatma sayılır konusuna baktığımızda yapılan araştırmalarda aldatmanın farklı çeşitleri olduğu görülmüştür. 

Aldatma Çeşitleri

Cinsel aldatma, kişinin romantik bir ilişkinin içerisindeyken bir başkası ile cinsel birliktelik yaşaması durumudur (Yeniçeri ve Kökdemir, 2006). Fiziksel aldatma olarak da adlandırılabilir. Diğer aldatmalar ile ayrıldığı nokta, üçüncü kişiye karşı duygu barındırmaması, salt cinsel doyum amaçlı olmasıdır.

Duygusal aldatma, ilişkideki taraflardan birinin bir başkasına karşı romantik bir his beslemesi durumudur (Barta ve Kiene, 2005). Bir başka deyişle doyuma ulaşmayan duygusal ihtiyaçların bir öteki ile karşılanmasıdır (Shackelford ve Buss, 1997).. Duygusal aldatma, içeriğinde cinselliği de barındırabilir ancak burada amaç cinsel aldatmadaki gibi sadece fiziksel doyum sağlamak değil duygusal olarak da tatmin olmaktır.

Siber aldatma, romantik bir ilişki içerisinde olan bir bireyin sanal ortamda bir başkası ile iletişim kurması olarak tanımlanmaktadır (Ögel, 2012). İnternetin yaşamımızın bir parçası haline gelmesinin ardından konuşulmaya başlanan bir kavramdır.

Aldatmanın Nedenleri

Romantik ilişkilerde zaman zaman sorunlar yaşanabilmektedir. Taraflar bu sorunlarını çözebilmek için çeşitli yollara başvurabilirler. Aldatma da her ne kadar sağlıksız olsa da yaşanan sorunlar karşısında başvurulan yollardan biri olmaktadır.  Oysa insanlar evliliğe sadakat sözüyle, güven sözüyle ve “asla aldatmayacağım” sözüyle başlarlar. Peki ne oluyor da eşler birbirlerini aldatabiliyorlar? 

Taraflar genellikle ilişkilerinin hayal ettikleri gibi gitmemesi, var olan ilişkiden sıkılıp yeni ilişki arama arzusu, anlık tatmin duygusu, partnerinden intikam alma, özgüvenlerini arttırma, yeni heyecan bulma, karşılanmamış romantizm ihtiyaçlarını karşılama, eşlerinden daha üst bir statüde olan biriyle beraber olma ve var olan ev sorumluluklarından kurtulma isteği gibi nedenlerden dolayı aldatabilmektedir. (Norment, 1998). Kısacası taraflar kötü, aptal veya anlayışsız oldukları için aldatmazlar. Daha önce girdikleri anlaşmada aradıkları bir şeyi bulamazlar, bir veya birkaç ihtiyaçları karşılanmaz, bunu açık açık dile getirmek ve bunun üzerinden bir diyalog kurmak yerine gidip kendilerine bir “yan alan” açarlar. Hayalleri, var olan anlaşma sürerken bu yan alandan da beslenmek ve faydalanmaktır. 

Yani aldatan kişi, ilişkisindeki problemleri çözmek yerine başka bir ilişkiyi adeta bir “destek” gibi kullanarak sorunlarından kaçmaya çalışabilir. 

Aldatılmanın Hissettirdikleri 

Aldatılmanın yaşanmasından sonra ne hissedileceği biraz da aldatmanın nasıl algılandığına bağlıdır. Burada aldatılan kişinin aldatmaya nasıl bir anlam yüklediği önemlidir. Örneğin aldatılan kişi “bunu bütün erkekler/kadınlar yapıyor, bu da onun bir parçasıydı” diyebiliyorsa bu durumu normalleştirmiş olur. Aldatılma sonucunda kişi  “bu ilişki çoktan bitmeliydi, bitmediği için bunlar yaşandı.” diyorsa o zaman ortaya çıkan duygu “pişmanlık” olacaktır. Bunlar gibi aldatılan kişi, bu duruma yüklediği anlam karşısında üzüntü, öfke, intikam, kaygı, utanç, yetersizlik, güvensizlik, kıskançlık gibi farklı duygular hissedebilmektedir. Kimileri için bu duygular zamanla yok olmakta, kimileri içinse benlik algılarında kalıcı hasarlar bırakmaktadır. Aldatan kişi, aldatma sebebinin karşı taraf olduğunu söylüyor ve aldatılan tarafı suçluyorsa, aldatılan kişi aldatılmanın yanı sıra suçlanma, üzüntü gibi duygularla ve özgüven sorunlarıyla da mücadele etmek durumunda kalabilir. Ayrıca aldatılan bireyler, hayatla ilgili olumlu düşüncelerinde ve amaçlarında sarsılma yaşamakta, kendilerini beğenmeme ve yetersiz bulma gibi duygular hissedebilmektedir. Ancak aldatılma sonrasında ortaya çıkan bu psikolojik sorunların nedeninin yalnızca aldatılmak olmayabileceği, geçmişten gelen travmatik yaşantıların aldatma ile yüzeye çıkması sonucu psikolojik problemler yaşanabileceği unutulmamalıdır (Blow, 2005). Öte yandan aldatılma sonrası bazı bireyler daha girişken, kişisel bakımına daha fazla özen gösteren ve ilişkilerde iletişime önem veren bireyler haline de gelebilmektedirler.

Aldatılan İlişki Devam Eder Mi?

Bu sorunun cevabı tamamen taraflara bağlıdır. Bazı çiftler aldatma olayına katlanamayıp ayrılabiliyorken bazı çiftler ise bu olaydan bir anlam çıkarabiliyorlar. Bu soruya cevap bulamıyorsanız “aile ve çift terapisi” veya “bireysel yardım müdahaleleri” gibi profesyonel yardımları tercih edebilirsiniz. Aldatma sonrası çift terapisinde aldatan tarafın, aldatmaya neden olan boşlukları, karşılanmamış ihtiyaçları, sadakatsizliğe neden olan ilişkisel, cinsel veya duygusal sorunlar üzerine çalışılır. Aldatmanın, aldatılan üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması ve ilişkiye devam edebilmek için gerekli zihinsel ve duygusal yapıya çiftlerin ikisinin de ulaşması amaçlanır. Aldatma sonrası çift terapisi genellikle bir yeniden güven inşasıdır. Araştırmalara göre aldatılma sonrasında gerçekleştirilen terapilerle ilişkiler eskisinden de iyi olabilmektedir.  

Aldatılma ile Nasıl Baş Edilebilir?

Hayatta hepimiz çeşitli zorluklarla mücadele ediyoruz. Kimimiz bu zorluklarla savaşıp olası bütün çözüm yollarını denerken, bir diğerimiz bu zorluğun sebebi olarak kendini suçlu hissediyor ve bir çıkmazın içine düşüyor. İşte tüm zorluklarda olduğu gibi aldatılma sonrasında da kendinizi suçlamak, sorumluluğu kendi üzerinize almak, aldatılmayla başa çıkmanızı zorlaştıracak en önemli etkendir. Aldatma, aldatan kişinin sadakatsizliği ile ilişkilidir. Aldatılan kişinin herhangi bir ‘suç’unun sonucu değildir. Bu yüzden yaşadığınız bu durum karşısında ‘kendinizi suçlamamak’ oldukça işlevsel olacaktır. 

Yaşadığınız bu olumsuz olayla ilgili zihninizde yinelenen düşünceleriniz var olabilir. Olumsuz düşüncelerinizin sizi ele geçirmesine izin vermemeniz gerekir. Bunun önüne geçebilmek için asıl gerçekleşen olayı düşünmek yerine daha hoş, sizi mutlu edebilecek konuları düşünmeye odaklanabilirsiniz.

Kendinize yaşamınızla ilgili birtakım küçük hedefler koymak, bu hedefler için mücadele etmek ve bunları başarmak kendinizi güçlü hissettirebilir, özgüveninizi tazeleyebilir. Bu da aldatılma ile başa çıkmada etkili olabilir. 

Bunlar dışında odağınızı kendinize çevirebilirsiniz. Şu anda ne hissettiğinize ve neye ihtiyacınız olduğuna karar verip kendinize iyi gelebileceğini düşündüğünüz aktivitelere zaman ayırabilirsiniz.

Şahika İzgi

Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden onur derecesi ile mezun olduktan sonra burslu olarak başladığı FMV Işık Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını tamamlamıştır.

Tüm Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir