Anasayfa
Blog
Randevu Al
Whatsapp

Derealizasyon Nedir? Derealizasyon Belirtileri Nelerdir?

Derealizasyon Nedir? Derealizasyon Belirtileri Nelerdir ?

Derealizasyon Nedir? Derealizasyon Belirtileri Nelerdir?

Şahika İzgi Yılmaz

Şahika İzgi Yılmaz

Tüm Yazılar

Paylaş

Derealizasyon, bir kişinin çevresini ve deneyimlerini gerçeklikten uzaklaşmış, bulanık veya yabancı gibi algılaması durumudur. Bu durum stres, anksiyete veya travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik nedenlerden kaynaklanır. Derealizasyon belirtileri arasında gerçeklik duygusunun kaybolması, nesnelerin veya insanların gerçek olmadığına dair hisler, bulanıklaşmış görüntü veya ses algısı, zamanın yavaşlamış veya hızlanmış gibi hissedilmesi ve kendini soyutlanmış veya izole hissetme yer alır. Bu belirtiler kişinin günlük yaşamını etkiler ve terapi gerektirir.

Derealizasyon Nedir?

Derealizasyon ne demek sorusunun cevabı şöyledir: Derealizasyon, bir kişinin çevresini ve kendisini gerçeklikten kopmuş veya yabancılaşmış gibi algıladığı bir durumdur. Bu durumda, kişi etrafındaki nesneler, insanlar veya olaylarla ilişkisini bozulmuş veya gerçek dışı bir şekilde deneyimler. Derealizasyon anksiyete, stres, travma veya bazı psikolojik durumlarla ilişkilidir. Kişinin zihinsel ve duygusal olarak kendini soyutlanmış, gerçeklikten uzaklaşmış veya rüya gibi hissetmesi yaygın belirtiler arasındadır. Bu durum kişinin yaşam kalitesini etkiler ve terapi gerektirir.

Derealizasyon Belirtileri Nelerdir? 

Derealizasyon belirtileri bireyden bireye değişiklik gösterir, ancak çoğunlukla aşağıdaki şekillerde ortaya çıkar:

  • Gerçeklik hissinin kaybolması: Kişi çevresini veya kendisini gerçek olmaktan çıkmış gibi algılar. Nesneler, insanlar veya olaylar gerçeklikten uzaklaşmış gibi görünür.
  • Bulanık veya donuk algılar: Kişi, gördüğü veya işittiği şeyleri net olarak algılayamaz. Görüntüler, renkler veya sesler bulanık veya donuk gelir.
  • Duyusal değişiklikler: Kişi duyularını normalden farklı bir şekilde deneyimler. Örneğin, dokunma hissi azalmış veya artmış gibi hisseder.
  • Zamanın değişmesi: Zamanın yavaşlamış veya hızlanmış gibi algılanması yaygın bir belirtidir. Kişi kendini zamanın akışında bir bozulma veya kesinti hissiyle karşı karşıya hisseder.
  • Kendini yabancılaşmış hissetme: Kişi kendini gerçek dünyadan soyutlanmış veya izole hisseder. Birey, kendi bedenine veya düşüncelerine yabancılaşmış gibi hissetme durumuyla karşı karşıya kalır.
  • Anksiyete ve endişe: Derealizasyon anksiyete bozukluklarıyla ilişkilidir. Bu nedenle, kişi bu durumu deneyimlerken anksiyete veya endişe duyar.
  • Depersonalizasyon: Derealizasyon sıklıkla depersonalizasyon deneyimleriyle birlikte ortaya çıkar. Derealizasyon psikozunda, kişi kendini gerçeklikten kopmuş veya kendi benliğinden uzaklaşmış gibi hisseder.

Bu belirtiler her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkar ve süreklilik gösterir. Derealizasyon yaşayan bir kişi için bu deneyimler rahatsız edici ve kafa karıştırıcıdır, günlük yaşam aktivitelerini etkiler ve terapi süreci gerektirir.

Derealizasyon Neden Olur? 

Derealizasyonun kesin nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır, ancak derealizasyon sebepleri aşağıdaki faktörlerin bir kombinasyonuyla ilişkilendirilir:

  • Anksiyete ve stres: Derealizasyon sıklıkla anksiyete bozuklukları, özellikle panik bozukluk, genel anksiyete bozukluğu veya travma sonrası stres bozukluğu gibi anksiyete ile ilişkili durumlarla ilişkilidir. Panik atak derealizasyonun altında yatan sebep olma ihtimalini taşır. Yoğun stres veya anksiyete durumları, zihinsel algıları etkileyerek derealizasyon deneyimlerine neden olur.
  • Travma: Şiddetli bir travma veya yaşamı tehdit eden bir olayın sonucunda derealizasyon gözlenir. Bu travmalar fiziksel veya duygusal şiddet, kaza, savaş deneyimi veya ciddi bir kazaya maruz kalma gibi olaylardır.
  • Depresyon: Derealizasyon depresyonun bir belirtisi olarak ortaya çıkar. Depresyon, zihinsel süreçleri etkileyerek gerçeklik algısını bozar ve derealizasyon deneyimlerine yol açar.
  • Uyuşturucu veya madde kullanımı: Bazı uyuşturucular veya madde bağımlılığı derealizasyon deneyimlerine neden olur. Özellikle halüsinojenler veya psikotropik ilaçlar, gerçeklik algısını değiştirerek derealizasyona yol açar.
  • Nörolojik faktörler: Derealizasyon nörolojik bozukluklarla ilişkilendirilebilir. Bunlar arasında migren, nöbetler, beyin yaralanmaları veya epilepsi gibi durumlar yer alır. Bu durumlarda beyin kimyasındaki dengesizlikler veya sinir sistemi işlev bozuklukları derealizasyona katkıda bulunur.

Her bireyde derealizasyon deneyimleri farklıdır  ve derealizasyon nedenleri değişkenlik gösterir. Bu nedenle, bir kişinin derealizasyon yaşamasının spesifik nedenlerini belirlemek zor olacaktır. Psikolojik veya nörolojik bir değerlendirme, terapi sürecinin belirlenmesine yardımcı olur.

Derealizasyon Testi 

Derealizasyon durumunu netleştirmek için bir “test” bulunmamaktadır. Derealizasyonu değerlendirmek için bir psikiyatrist veya psikolog tarafından yapılan klinik bir değerlendirme kullanılır. Bu değerlendirme, derealizasyon ile birlikte ortaya çıkan durumların süresi, şiddeti, tetikleyici faktörler ve kişinin günlük yaşamını etkileyip etkilemediği gibi faktörlere odaklanır.

Bir sağlık uzmanı, derealizasyon ile birlikte ortaya çıkan durumların ne sıklıkla ortaya çıktığını, ne kadar süreyle devam ettiğini ve nasıl bir etkisi olduğunu anlamak için ayrıntılı bir şekilde sorgulama yapacaktır. Geçmiş tıbbi ve psikiyatrik öykü, yaşam stresi, travma veya madde kullanımı gibi diğer faktörler de değerlendirilir.

Derealizasyon durumunun kesinleştirilmesi, belirli bir semptom kümesine dayanır ve diğer olası nedenlerin ekarte edilmesini gerektirir. Bu nedenle, kapsamlı bir değerlendirme yapmak ve bir uzmana başvurmak önemlidir.

Derealizasyon Tedavisi

Derealizasyon tedavisi, derealizasyon ile birlikte ortaya çıkan durumların şiddeti ve etkisi göz önüne alınarak bireysel olarak planlanmalıdır. Derealizasyonun çözümünde yaygın olarak kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Psikoterapi: Terapi, derealizasyonun altında yatan nedenleri ve tetikleyicileri anlama, duygusal yönetim becerilerini geliştirme ve gerçeklik algısını güçlendirme konularında yardımcı olur. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve duygusal odaklı terapi gibi yaklaşımlar kullanılır.
  • Anksiyete yönetimi: Derealizasyon genellikle anksiyete bozukluklarıyla ilişkilidir. Bu nedenle, anksiyete belirtilerini yönetmeye odaklanan teknikler öğrenmek faydalı olacaktır. Bu teknikleri öğrenmek ve anksiyete ile sağlıklı baş etme yollarını keşfetmek için psikoterapi işlevsel olacaktır.
  • Madde kullanımını azaltmak veya bırakmak: Madde kullanımı derealizasyon ile birlikte ortaya çıkan durumları tetikler veya kötüleştirir. Eğer bir madde bağımlılığı veya kötüye kullanımı varsa, terapi süreci bu konuyu ele alır.
  • İlaç kullanımı: Bazı durumlarda, derealizasyon ile birlikte ortaya çıkan durumları hafifletmek için ilaç kullanımı tercih edilir. Antidepresanlar, anksiyolitikler veya antikonvülsanlar gibi ilaçlar derealizasyon ilaç tedavisinde kullanılır. İlaç kullanımı, mutlaka bir psikiyatrist tarafından yönlendirilmelidir ve düzenli takip gerektirir.
  • Yaşam tarzı değişiklikleri: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri, genel olarak psikolojik sağlığı destekler ve derealizasyon belirtilerini hafifletir.

Derealizasyonun çözüm süreci bir uzman tarafından bireysel olarak yönetilir ve bu süreç kişiye özgüdür. Terapi süreci, derealizasyon ile birlikte ortaya çıkan durumların şiddetine ve bireysel ihtiyaçlara bağlı olarak değişiklik gösterir. Bir uzmana başvurarak uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmek önemlidir.

Derealizasyon ve Depersonalizasyon Farkı

Derealizasyon ve depersonalizasyon, birbirine benzer belirtilerle karakterize edilen iki ayrı durumdur. Derealizasyon ve depersonalizasyon arasındaki farklar şunlardır:

Derealizasyon: Derealizasyon, kişinin çevresini gerçeklikten uzaklaşmış veya değişmiş gibi algıladığı bir durumdur. Kişi, nesnelerin veya olayların gerçek olmadığına dair hisler yaşar. Nesneler bulanık veya donuk gibi görünür ve zamanın yavaşladığı veya hızlandığı hissi oluşur. Derealizasyon anksiyete bozukluklarıyla ilişkilidir ve sıklıkla anksiyete atakları sırasında ortaya çıkar.

Depersonalizasyon: Depersonalizasyon ise kişinin kendisini gerçeklikten kopmuş veya kendine yabancılaşmış gibi hissettiği bir durumdur. Kişi, kendi bedenine veya düşüncelerine yabancılaşmış gibi hisseder. Kendi duygularını ve deneyimlerini tam anlamıyla hissedemez. Depersonalizasyon stres, travma, depresyon veya anksiyete bozuklukları ile ilişkilendirilir.

Özetle, derealizasyon, kişinin çevresini gerçeklikten uzaklaşmış gibi algıladığı bir durumken, depersonalizasyon kişinin kendisini gerçeklikten veya kendi benliğinden uzaklaşmış gibi hissettiği bir durumdur. Bu iki durum birlikte ortaya çıkabilir ve depersonalizasyon derealizasyon deneyimleriyle birlikte yaşanır. Derealizasyon ve depersonalizasyon hissinin bir arada görülmesi mümkümdür. Her ikisi de anksiyete ve stresle ilişkilidir. Bazı bireylerde anksiyete derealizasyonun veya depersonalizasyonun altında yatan bir durum olarak çıkar.  Her ikisi de mutlaka çözüme kavuşturulması gereken durumlar olarak kabul edilir. Bir uzman tarafından doğru teşhisin konulması ve uygun tedavi planının belirlenmesi önemlidir.

Derealizasyon Nasıl Geçer? 

Derealizasyonun tamamen geçmesi için kesin bir yöntem bulunmamaktadır. Ancak aşağıdaki stratejiler derealizasyon ile birlikte ortaya çıkan durumların azalmasına ve derealizasyonun etkilerinin yönetilmesine yardımcı olur:

  • Anksiyete yönetimi: Derealizasyon anksiyete bozukluklarıyla ilişkilidir. Anksiyete belirtilerini azaltmaya yönelik teknikler öğrenmek faydalı olur. Bunlar arasında derin nefes alma, meditasyon, gevşeme egzersizleri, yoga ve mindfulness gibi teknikler bulunur.
  • Sağlıklı yaşam tarzı: Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, genel olarak ruh sağlığını iyileştirir ve derealizasyon semptomlarını azaltır. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve stresi yönetmek bu süreçte yardımcı olacaktır.
  • Tetikleyicilerden kaçınma: Derealizasyon belirtilerini tetikleyebilecek stresli durumları veya ortamları belirlemek ve bunlardan kaçınmak önemlidir. Örneğin, uyarıcı içeren maddelerden (alkol, kafein) kaçınmak veya stresli ilişkileri sınırlamak bu süreçte yardımcı olacaktır.
  • Destek grubu veya terapi: Derealizasyonu yaşayanlar için destek grupları veya terapi, deneyimlerin paylaşılmasını, duygusal destek sağlanmasını ve stratejilerin öğrenilmesini sağlar. Derealizasyon ve depersonalizasyon iyileşenlerle iletişime geçmek sürecin anlaşılmasını kolaylaştırır. Bir psikolog veya psikiyatrist eşliğinde yapılan terapi, belirtileri yönetmek ve gerçeklik algısını güçlendirmek için faydalı olur.
  • İlaç tedavisi: Bazı durumlarda, derealizasyon belirtilerini hafifletmek için derealizasyon ilaçları gereklidir. Bir psikiyatrist tarafından değerlendirilip reçete edilen antidepresanlar, anksiyolitikler veya antikonvülsanlar kullanılma olasılığı vardır.

Her bireyin derealizasyon deneyimi farklıdır ve tedavi süreci de kişiye özgüdür. Uygun tedavi yöntemleri ve stratejileri belirlemek için bir uzmana başvurmak kritik önem taşımaktadır.

Derealizasyon Kendiliğinden Geçer mi? 

Derealizasyon bozukluğu bazen kendiliğinden geçer, ancak bu durum herkes için geçerli değildir. Bazı insanlar derealizasyon belirtilerini kısa süreli olarak deneyimlerken, diğerleri semptomları daha uzun süreler boyunca yaşar. Derealizasyonun süresi ve şiddeti, birçok faktöre bağlıdır, bunlar arasında altta yatan nedenler, tetikleyiciler ve kişinin stres düzeyi gibi faktörler yer alır.

Bazı kişilerde derealizasyon belirtileri zamanla kendiliğinden azalabilir ve tamamen kaybolabilir. Özellikle derealizasyonun stres, anksiyete veya travma sonucu ortaya çıktığı durumlarda, bu belirtiler zamanla çözüme kavuşturulan altta yatan koşulun iyileşmesiyle birlikte azalır.

Ancak bazı durumlarda derealizasyon belirtileri kronik hale gelir ve uzun süre devam eder. Bu durumda, profesyonel yardım almak ve uygun çözüm yöntemlerini keşfetmek önemlidir.

Derealizasyon belirtilerinin kendiliğinden geçip geçmeyeceği konusunda net bir yanıt vermek zordur, çünkü her bireyin deneyimi farklıdır. Bununla birlikte, belirtilerin azaltılması ve yönetilmesi için uygun çözüm ve destek almak, iyileşme sürecini hızlandırır ve belirtilerin daha fazla kontrol altına alınmasını sağlar.

Derealizasyon Ne Kadar Sürer?

Derealizasyon süresi kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı insanlar derealizasyon belirtilerini kısa süreli olarak deneyimlerken, diğerleri belirtileri daha uzun süreler boyunca yaşar. Bir kişinin derealizasyon belirtilerinin ne kadar süreceği, birçok faktöre bağlıdır.

Derealizasyon belirtilerinin süresi, altta yatan nedenler, tetikleyiciler, kişinin stres düzeyi ve semptomları yönetme becerileri gibi faktörler tarafından etkilenir. Stres, anksiyete, depresyon, travma veya diğer psikolojik durumlar derealizasyon belirtilerini arttırır ve süresini uzatır.

Bazı insanlar bir derealizasyon epizodunu sadece birkaç dakika veya saat boyunca deneyimleyebilirken, diğerlerinin haftalar, aylar veya hatta yıllar boyunca süren kronik derealizasyon yaşaması mümkündür.

Derealizasyon belirtilerinin süresi bu durumun şiddeti ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişir. Profesyonel yardım almak, derealizasyon belirtilerini yönetmek ve çözüm sürecini hızlandırmak için önemlidir. Bir psikiyatrist veya psikolog ile çalışmak, belirtilerin süresini ve şiddetini azaltmak için etkili terapi planları oluşturulmasına yardımcı olacaktır.

Kaynakça:

Aderibigbe, Y. A., Bloch, R. M., & Walker, W. R. (2001). Prevalence of depersonalization and derealization experiences in a rural population. Social Psychiatry and Psychiatric Epidemiology, 36, 63-69.

Coons, P. M. (1996). Depersonalization and derealization. Handbook of dissociation: Theoretical, empirical, and clinical perspectives, 291-305.

Michal, M., & Beutel, M. E. (2009). Depersonalisation/Derealization-clinical picture, diagnostics and therapy. Zeitschrift fur Psychosomatische Medizin und Psychotherapie, 55(2), 113-140.Renaud, K. J. (2015). Vestibular function and depersonalization/derealization symptoms. Multisensory research, 28(5-6), 637-651.

Şahika İzgi

Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden onur derecesi ile mezun olduktan sonra burslu olarak başladığı FMV Işık Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını tamamlamıştır.

Tüm Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir