Süreç boyunca çocuklarda çözüm odaklı yaklaşım da bazı temel hedefler vardır bunlardan ilki problematik davranışı tetikleyen zamanlarda yapılan şeyi değiştirmektir. Bu aşamada istenmeyen bu davranışın yerine konulacak yeni davranış mutlaka belirlenmelidir. Bu gibi durumlarda bir davranışın problemli olduğu söylendiğinde o davranışın yerine ne koyacağını bilememek bir çocuk için en büyük sıkıntıdır. Bu, gelişimin önünde engeldir.

Ayrıca bu hedeflerin çocuk tarafından belirlenmesi çok önemli ve değerlidir. Küçük yaşlardan itibaren çocuklar birer birey olarak görülmeli ve onlara bu şekilde davranılmalıdır. Kendi hedeflerini belirlemelerine izin vermek onlara sorumluluk duygusu aşılamada önemli bir adımdır, bunun yanında kendi belirledikleri hedeflere ulaşmak; önlerine hazır konmuş hedeflere ulaşmaya çalışmaktan çok daha cezbedici ve keyifli bir süreç olacaktır. Bu aşamada çocuğa varsayımsal sorular sorarak rehberlik edebilir ve doğru hedefler konmasına öncülük edebilir.

İkinci adım; çocuğun problematik sayılan duruma veya davranışa olan bakış açısını değiştirmektir. Einstein “Problemi yaratan beyinle problemi çözmek mümkün olmaz. Bakış açınızı değiştirmelisiniz.” demiştir.

Aynı zamanda problemi normalleştirmek de değişimin çok zor ya da imkansız olmadığını çocuğa hissettirecek ve çözüme doğru atılan çok sağlam bir adım olacaktır.

Üçüncü adım mevcut kaynakları, güçlü yanları ve yetenekleri düşünmek ve sürece katkılarını fark etmektir. Çocuklar için ebeveynlerin kendileri hakkındaki düşünceleri oldukça önemlidir. Bu yüzden ebeveynlerin ağzından çıkan her olumlu ve olumsuz yargıyı sorgulamadan kabul etme eğilimde olduklarını söylemek yanlış olmaz. Bu aşamada iltifatlar çok önemlidir, takdir edilen her davranışın büyüme ve gelişme potansiyelinde olduğu unutulmamalıdır.

Çocuklara güçlü yönlerini fark ettirmek başta ebeveynler olmak üzere çocuğa rehberlik eden herkesin görevidir ve oldukça önemlidir. Örneğin enerjisi tükenmeyen, ev içinde koşup her yeri dağıtan; belki birkaç şeyi de kırıp döken bir çocuğa kızmak ve yapmasını engellemek sorunu çözmekten öte gelişimi engelleyeceği gibi onu mutsuz da edecektir. Çocuğun enerjisinin ve spor potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu görmek ve ona fark ettirmek ve sahip olduğu kaynakları doğru yerlerde kullanmasını sağlamak çözüm odaklı bakış açısına sahip rehberlerce sağlanmalıdır.

Bitmek bilmeyen taze enerjisini doğru yere harcayan çocuğun potansiyelinin maksimumu açığa çıkacağı gibi, evdeki problematik sayılan durumu da çözüme ulaştıracaktır. Bu durumda sorun farkedilmiş, problematik sayılan davranışın yerine koyulması planlanan yeni davranış konuşulmuş ve soruna olan bakış açısı değiştirilerek problematik sayılan davranışın faydaya dönüşümü sağlanmış olacaktır.