Anasayfa
Blog
Randevu Al
Whatsapp

Duygusal Manipülasyon ve Teknikleri Manipülatif Davranışları Anlamanın Yolları

Duygusal Manipülasyon ve Teknikleri Manipülatif Davranışları Anlamanın Yolları online psikolog sahika izgi yilmaz

Duygusal Manipülasyon ve Teknikleri Manipülatif Davranışları Anlamanın Yolları

Picture of Şahika İzgi Yılmaz

Şahika İzgi Yılmaz

Tüm Yazılar

Bir kişi başkalarının duygularını ve düşüncelerini kendi çıkarları doğrultusunda ustaca yönetebilir mi? Peki ya karşısındaki kişi onun sınırlarını fark ettirmeden aşarken bunu sevgi, ilgi veya iyi niyet adı altında sunabilir mi? Bu soruların her ikisinin de cevabı evet. Duygusal manipülasyon kişinin kendi çıkarları doğrultusunda karşısındaki kişinin düşüncelerini, duygularını veya davranışlarını bilinçli bir şekilde etkileme sürecidir. Manipülatör yani manipülasyon uygulayan kişi psikolojik ve duygusal stratejileri ile farkında olmadan veya kasıtlı olarak karşı tarafın yaşamına müdahale edebilir. Onu yönlendirebilir. Manipülasyonu daha iyi anlamak için bir kukla ve kukla ustası düşünülebilir. Bir kukla ustası şeffaf ve ince ipleri kullanarak kuklanın hareketlerini belirleyebilir. Kukla ise kendi başına hareket ediyor gibi görünse de aslında ustası tarafından yönlendirilmiştir. Duygusal manipülasyon da tıpkı bunun gibidir. Birey farkında olmadan başkasının kontrolü altına girer ve kendi kararlarını bağımsız olarak aldığını zanneder. Ancak duygusal, bilişsel ve psikolojik olarak baskı altındadır. Manipülasyona karşı korunma yolları hakkında farkındalık kazanmak, bireylerin sağlıklı iletişim kurmasını ve manipülasyonu önleme yöntemleri geliştirmesini sağlar.

İlişkilerde Manipülasyon: Nasıl Fark Edilir ve Baş Etme Stratejileri

Manipülasyon, bireyin karşısındaki kişiyi kendi çıkarları ve istekleri doğrultusunda yönlendirmek amacıyla kullandığı psikolojik bir etkidir. Psikolojide manipülasyon genellikle güç dengesizliğinin olduğu ilişkilerde meydana gelmektedir. Bu durum kişinin kendi iradesi dışında kararlar almasına ve yaşamını yönlendirmesine de neden olabilmektedir. Özellikle romantik ilişkilerde manipülasyon duygusal dengenin bozulmasına ve bireyin kendine olan güveninin sarsılmasına neden olmaktadır. Manipülatif davranışlar çoğu zaman fark edilmesi zor ve gizli stratejilerle gerçekleştirildiği için ilişki içerisindeki kişilerin bu konuda bilinçli olması önemlidir. Manipülatörlerin özellikleri ve psikolojik baskı teknikleri hakkında bilgi sahibi olmak, zihinsel manipülasyon karşısında farkındalık kazanmayı destekler.

Peki manipülasyon nasıl fark edilir? Bunu anlamak için belirli davranış örüntülerine dikkat etmek gerekmektedir. Manipülatif bir ilişkinin içinde sık sık yaşanan durumlar,  aşağıda örnekleri ile birlikte verilmiştir. Manipülatif ilişki belirtileri:

  1. Suçluluk Duygusu Hissetme: Manipülatör karşısındaki kişinin kendisini suçlu hissetmesini sağlayarak onu istemediği davranışlara zorlayabilir. Örneğin “Beni gerçekten sevseydin annemlerle bu evde kalmamızı isterdin veya bu işe girmezdin” şeklinde bir ifade partnerinin suçluluk hissetmesine ve partnerin istemediği davranışa zorla yönelmesine neden olur.   
  2. Gerçekleri Çarpıtma: Manipülatif insanlar olayları kendi yararına değiştirerek karşısındaki kişiyi yanlış bir algıya veya düşünceye sürükleyebilir. Örneğin “Bu kıyafeti giymeni istemiyorum çünkü seni seviyorum ve senin iyiliğini düşünüyorum.” açıklaması durumun gerçekliğini bir anda değiştirerek partnerin kendisini suçlu hissetmesine yol açar.
  3. Duygusal Dalgalanmalar Yaratma: Manipülatif kişi ilişkilerinde zaman zaman aşırı ilgi gösterip zaman zaman da mesafe koyarak karşısındakinin duygusal olarak kendisine bağımlı hale gelmesini sağlar. Bu bağımlı bağlanma stili partnerin yoğun kaygısı ile sonuçlanabilmektedir. Örneğin ilişkinin ilk aşamalarında hediyeler ve iltifatlar yoğunken sonraki haftalarda tamamen mesafeli ve soğuk davranması manipülatif ilişkilerde duygusal dalgalanmaların göstergesidir.
  4. Pasif-Agresif Davranışlar: Manipülatif kişi sağlıklı ve açık bir iletişim kurmak yerine ima ve duygusal baskı ile iletişim kurmaktadır.  Örneğin “Ne yaparsan yap zaten umurumda değil.” Tarzında ifadeler partnerinin kaybetme korkusuyla korkarak hareket etmesine neden olmaktadır.
  5. Kurban Rolü Üstlenme: Manipülatif kişi sürekli mağdur gibi davranarak karşısındaki kişinin suçlu hissetmesine neden olabilmektedir.  “Ben hep senin istediklerini yapıyorum” veya “Her zaman senin istediğin yerlere gidiyoruz ama sen benim için hiçbir şey yapmıyorsun.” diyerek karşısındaki kişinin manipülatör kişiye borçlu hissetmesini sağlayabilir.

Manipülasyon bireye duygusal, bilişsel ve psikolojik hasarlar bırakmaktadır. Manipülatif davranışlarla baş edebilmek için bireyin kendine sağlam sınırlar koyması ve farkındalığını artırması gerekmektedir. Psikolojik iyi oluşu güçlendirmek için manipülasyonla baş etme stratejileri şu şekildedir:

  1. Sınırları Belirleme:  Sağlıklı bir ilişki için net sınırlar çizmek ve yukarıda yer alan manipülatif davranışlara karşı kararlı bir duruş sergilemek önemlidir.  Örneğin ilişkide giyim ve yaşam tarzına müdahalelerde bulunan manipülatör kişiye karşı partneri  “Bunları kendim belirleyebilirim ve sen de partnerim olarak bana güvenmelisin.” diyerek net ve kararlı bir tavırla sınırını belirlemelidir.
  2. Duygusal Farkındalık: Eğer bir kişi manipülatif bir ilişki içinde olup olmadığını düşünüyorsa “Bu gerçekten benim düşüncem mi yoksa partnerimin davranışları mı beni böyle hissettiriyor?” diye kendisine sorarak duygu ve düşüncelerini gözlemlemesi gerekmektedir. Bu sayede duygusal farkındalığı da artabilir.
  3. Sağlıklı İletişim Kurmak: Açık, doğrudan ve net bir iletişim tarzı benimseyerek manipülatörün tutum ve davranışlarını azaltmak mümkündür. Örneğin “Hep böyle duygu sömürüsü yapıyorsun.” yerine “Bu şekilde konuşmaların beni rahatsız ediyor bunun yerine sorunlarımızı daha objektif konuşmayı tercih ederim.” şeklinde iletişim kurmak daha sağlıklıdır.
  4. Uzman Desteği Almak:  Zorlayıcı olan ilişkilerde manipülasyonun etkilerini anlamak ve sağlıklı baş etme yolları geliştirmek daha kolay olabilir. Çünkü manipülatif tutum ve davranışlar geçmiş yaşam deneyimleri veya kişilik bozukluğu ile ilgili olabilmektedir. Bunu da bir terapi sürecinde değerlendirmek daha doğru bir adım olarak görülmektedir.

Manipülasyon Nedir? Tanımı ve Temel İlkeleri

Manipülasyon Nedir? Tanımı ve Temel İlkeleri

Manipülasyon bireyin karşısındaki kişiyi bilinçli olarak yönlendirmesi, etkilemesi ve istemediği şekilde davranmaya zorlamasıdır (APA,2018). Psikolojik manipülasyon aldatıcı ve baskıcı stratejiler kullanarak karşı taraftaki kişinin algısını veya davranışlarını değiştirmeyi amaçlayan bir sosyal etki türüdür. Ancak her sosyal etkileşim manipülatif değildir. Örnek olarak bir doktor da hastasını sağlıklı alışkanlıklar kazanması adına teşvik edebilir veya korkmasını sağlayabilir (Bu ilacı içmezsen sağlığını önemsemiyorsundur veya düzenli spor yapmazsan durumun ağırlaşacak). Ancak sağlıksız manipülatif tutum ve davranışın ayırt edici tarafı manipülatörün asıl niyetini gizlemesi, mağdurun zayıf yönlerini hedef alması ve onu bilinçli bir şekilde kontrol altına alarak psikolojik bir çıkar sağlamaya çalışmasıdır. Böylece manipülasyona maruz kalan kişi zamanla kendi duygularını, mantığını ve iradesini sağlıklı bir şekilde kullanamaz hale gelmektedir.

Manipülasyon genellikle fark edilmesi zor ve kademeli bir süreçtir. Bu nedenle manipülasyon aşamalarını farkında olmak bireyin manipülatif taktiklere karşı daha bilinçli olmasına yardımcı olur.

1. Aşama: Aşırı Övgü ve İlgi

Manipülatör, karşısındaki kişiye yoğun ilgi göstererek onun güvenini kazandığı ilk aşamadır. Ancak iltifatlar, maddi jestler ve duygusal yakınlık yaratma çabaları aslında kişiyi gerçekçi olmayan güven duygusuna sürükler.

2. Aşama: İzolasyon

Manipülatör, karşısındaki kişinin güvenini kazandıktan sonra bireyi çevresindeki kişilerden uzaklaştırmak ve sosyal bağlarını zayıflatmak için stratejiler üretir. Manipülatör şüphe durumu yaratarak, diğer ilişkileri eleştirerek veya bireyin dış dünyayla etkileşimini keserek bağımlılık hissi yaratmaya çalışır.

3. Aşama: Değersizleştirme ve Gaslighting

Manipülatör bu aşamada karşısındaki kişiyi eleştirilere maruz bırakır. Ayrıca gerçeklik algısını çarpıtılması anlamına gelen “gaslighting” tekniğini uygular. Bu tutum ve davranışlar karşı tarafın özsaygını zayıflatır. Manipülasyona maruz kalan kişi kendisini değersiz hissederken manipülatörün zaman zaman gösterdiği ilgi nedeniyle de kafa karışıklığı yaşar.

4. Aşama: Korku ve Tehdit

Manipülasyonun en zararlı ve zorlayıcı aşamasıdır. Manipülatör kontrolü tamamen elinde tutmak için tehdit, korkutma veya şiddet içeren davranışlara başvurabilmektedir. Bu aşamaya kadar manipülasyona mağdur kalan kişi duygusal olarak tükenmiş hissetmektedir ve manipülatif döngüden uzaklaşmakta zorlanmaktadır.

Manipülatif Kişilerin Ortak Özellikleri Nelerdir?

Manipülatif kişiler karşısındaki kişiyi kontrol altında tutabilmek ve kendi çıkarları için kullanabilmek amacıyla belirli psikolojik ve davranışsal özellikler sergilerler. Bunlar yalan söyleme, duygu sömürüsü yapma, kurban rolü oynama, aşağılama ve özgüveni zedeleme, duygusal dalgalanmalar yaratma, izole etme (mahrum bırakma) ve suçluluk duygusu yaratmadır. Bu tekniklerin nasıl ve ne ölçüde yapılacağı manipüle edilen kişinin kişilik yapısına, manipülatörün amacına ve ortamın dinamiklerine bağlı olarak değişmektedir. Ancak manipülasyonu tetikleyen ortak özellikler kişilerin geçmiş yaşantıları, psikolojik yapıları ve sosyal dinamikleri ile yakından ilişkilidir. Bunlar şu şekildedir:

  • Erken Yaşam Deneyimleri: Özellikle erken yaşam deneyimlerinde sağlıksız ilişkiler kurarak yetişmek, güvensiz bağlanma stilleri ve işlevsel olmayan aile dinamikleri ile yaşamak bireyin sağlıksız iletişim kalıpları geliştirmesine neden olabilmektedir. Bu tür kişiler stresli veya istemedikleri durumlar karşısında manipülasyonu bir başa çıkma mekanizması olarak kullanmaktadır.
  • Kişilik Yapıları: Manipülatif kişiler genellikle belirli kişilik özelliklerine sahiptir. Başkalarının duygularını anlama ve onlara karşı duyarlılık gösterme konusunda zorluk çekerler. Bu durum “empati eksikliğini” göstermektedir. Hem kendisi hem de başkalarına karşı sınırlarını belirlemekte güçlük çekerler. Düşük özsaygıya sahip oldukları için güç ve kontrol arayışı içinde olabilmektedirler. Bu nedenle manipülatif davranışlarla hakimiyet kurmaya çalışmaktadırlar. Narsistik kişilik bozukluğu veya sınırda (borderline) kişilik bozukluğu gibi psikopatolojik durumlar da manipülatif kişilerin ortak özellikleri olarak görülebilmektedir. Bu bireyler kontrol sağlamak veya başkaları üzerinde güç kazanmak için manipülasyona başvurabilmektedir.
  • Sosyal Yaşantı: Manipülatif bireyler sosyal yaşamlarında yüzeysel ilişkiler kurarlar. Ayrıca insanlarla olan bağlarını kendi çıkarlarına göre yönetirler. İlişkilerinde bazen aşırı yakınlık bazen ise mesafeli olabilirler. Bu durum ilişkilerindeki dengesizlikleri göstermektedir.  Sosyal ilişkilerinde kontrolü elinde tutmak ve ön planda olmak için çıkarcı davranışları görülmektedir.
  • Psikolojik Süreçler: Manipülatif davranışların arkasında psikolojik etmenler de yer alabilmektedir. Çocukluk döneminde veya önceki ilişkilerinde manipülasyonun işe yaradığını gören kişiler bu öğrenilmiş davranışları ve tutumları alışkanlık haline getirirler. Ayrıca kaygı ve güvensizlik duygusu nedeniyle başkalarına güvenmekte zorlanırlar. Bu nedenle kontrolü ellerinde tutma ihtiyacı hissederler ve manipülatif davranışlara başvururlar. Empati eksikliği, düşük özgüven ve kaygıları olmasına rağmen karşılarındaki yönetebilmek için duygusal zekalarını kullanmaktadırlar.

Psikolojik Manipülasyon Teknikleri ve Taktikleri

Manipülatif kişiler ilişkilerde güç ve kontrol elde etmek için çeşitli psikolojik taktikler kullanırlar. Bu taktikler manipülasyona maruz kalan kişinin özgüvenini zedeleyebilir, gerçeklik algısını sarsabilir ve manipülatif kişiye bağımlılık geliştirmesine neden olabilir. Sık sık kullanılan manipülasyon taktikleri şu şekildedir:

1. Üçüncü Kişiden Yararlanma: İki kişi arasında bir anlaşmazlık yaşandığında üçüncü bir kişinin devreye girerek kimin haklı olduğuna karar vermesiyle gerçekleşir. Manipülatör bu tarz durumlarda kendisini haklı çıkarmak için bilinçli olarak bir kişiyi seçer ve durumu çarpıtarak yönlendirir.

2. Projeksiyon (Yansıtma): Projeksiyon, bir kişinin kendi duygu ve düşüncelerini başkasına yansıtmasıdır. Manipülatör aslında kendisi kontrolcü olduğu halde karşısındakine “Hep senin istediğin oluyor.” diyerek suçlayabilir.  Bu şekilde kendi hislerini gizleyebilir ve sorumluluğu karşı tarafa yükleyebilir.

3. Kişisel Yaşam Üzerinde Kontrol Kurma: Manipülatör kişiler sadece duyguları ve davranışları değil karşısındaki kişinin yaşamını da kontrol etmeye çalışırlar. Bunu bazen para erişimini kısıtlayarak, eğitimini engelleyerek veya kimlerle vakit geçireceğini sınırlandırarak yapabilirler. Bu davranışlarındaki amaç onlarsız bir şekilde karar vermeyi ve hareket etmeyi zorlaştırmaktır.

4. Etiketleme ve Küçümseme: Manipülatör karşısındaki kişiye olumsuz kelimelerle tanımlayarak onun kendisini değersiz hissetmesine sağlar. Ayrıca onun başarabileceği şeylere karşı yetersiz olabileceğini veya iyi olmadığını düşünmesine neden olur. Manipülatör belirli bir özelliği bir kişiye, gruba veya duruma atfederek karşısındakini şekillendirmeye çalışır. Örneğin “Tüm kadınlar da kötü araba sürüyor bu yüzden trafiğe çıkamamalılar.” gibi bir ifade karşısındaki kişinin davranışlarını kontrol etmeye yöneliktir. Zamanla bu küçük aşağılanmalar artar ve manipülasyona maruz kalan kişi kötü muameleyi hak ettiğini düşünerek durumu içselleştirmeye başlar.

5. Değişken Standartlar Belirleme: Manipülatör karşısındaki kişinin başarılı ve daha iyi olmasını engellemek adına kuralları sürekli değiştirir. Bazen yeni şartlar ekler, bazen başarısını geçersiz kılacak bahaneler üretir. Örneğin iş ortamında çalışanın terfi almasını engellemek için “Ben sana bu ay değil son üç ayın kotasını doldurursan terfi edileceğini söylemiştim.” şeklinde manipülatif bir etki altında bırakır.    Dolayısıyla manipülasyona maruz kalan kişi kendisini yetersiz hisseder ve ne yaparsa yapsın başarılı olamayacağı düşüncesine kapılarak sürekli onay kazanmak için çabalamak zorunda kalır.

6. Konu Değiştirerek Dikkat Dağıtma: Manipülatör karşısındaki kişinin kendine olan inancını zedelemek için konuşma konusunu değiştirebilir. Özellikle önemli bir noktaya değindiğinde veya övgü aldığında bu davranışın sıklığını arttırır. Bu taktik manipülasyona maruz kalan kişinin daha yetersiz ve değersiz hissetmesine yol açar.

7. Duygusal Zayıflıklardan Yararlanma: Manipülatörler karşısındaki kişilerin zayıflıklarını fark edip bunları kendi çıkarları için kullanmakta ustadır. Özellikle bu karşısındakinin utanç duygusunu tetiklerler ve yetersiz hissetmelerine sebep olurlar. Zaman zaman karşısındaki kişileri başkaları ile kıyaslayarak onları zayıf noktalarından vururlar. Kişinin hassas noktalarını öğrenip bunları ona karşı kullanarak manipülatöre bağımlı olmaya ve ona göre davranmaya zorlarlar.

8. Sessizlik İle Cezalandırma: Manipülatör, karşısındakini cezalandırmak için bilinçli olarak iletişimi keser ve sessiz muamele yapar. Bu manipülatif teknikte manipülatör sevgi, ilgi ve yakınlığı geri çekerek manipülasyona maruz kalan kişinin kendisini suçlu veya çaresiz hissetmesini sağlar.

9. Tehdit ve Zorlama:  Manipülatör kişiler istediklerini yaptırmak için tehdit ve şiddete başvurabilirler. Bu tehditler terk etmek, herhangi bir şeyi elinden almak veya kendisine ve çevresine zarar vermek olarak yapılabilmektedir. Manipülatörün başvurduğu bu teknik tehlikeli olduğu için dikkate alınmalı uzman desteği için yönlendirilmelidir.

Manipülasyonun Zihinsel ve Duygusal Etkileri

Duygusal manipülasyon bireyin zihinsel ve duygusal sağlığını hem kısa vadede hem de uzun vadede olumsuz yönde etkilemektedir. Kısa vadede manipülasyona maruz kalan bireyler genel olarak şaşkınlık ve yönelim bozukluğu hissini yaşarlar. Manipülatif davranışları anlamlandırmaya çalışırken kendilerini sürekli olarak sorgular ve şüphe duyarlar. Bu süreçte “gaslighting” gibi manipülasyon teknikleri de görülüyorsa bireyin gerçeklik algısında ciddi bozulmalar başlamaktadır. Ayrıca manipülatörün kontrolü ve yönlendirmelerine karşı gelişen kaygı ve pasiflik durumu bireyin bağımsız karar alma yetisini bozar. Bu durum manipülasyonlara daha fazla boyun eğmesine, zamanla suçluluk ve yetersizlik duygularının içselleştirilmesine neden olur.

Uzun süre manipülasyona mağdur kalan kişilerin zihinsel ve duygusal etkileri ise daha derin görülür. Sosyal çevreden çekilme ve izolasyon, manipülatörün bilerek uyguladığı manipülatif tekniklerin bir sonucudur. Manipülatörün davranışları nedeniyle sosyal çevresinden destek göremeyen kişi kendisini daha yalnız ve depresif hissetmeye başlar. Zamanla kişilerarası ilişkilerinde güven oluşturmakta zorlanır ve duygusal kopukluk yaşayarak kendi duygularından da uzaklaşabilir. Bu süreçte manipülatörün onayına bağımlı hale gelme eğilimi artar ve onun onayı olmaksızın değersiz hissetmeye başlar. Kendi duygularını ve düşüncelerini sürekli sorgulayan birey hem içsel çatışmalar yaşar hem de çevresine karşı yargılayıcı tutumlar sergiler.

Manipülasyonun en ağır zihinsel ve duygusal etkisi ise depresyon, anksiyete (kaygı), düşük benlik saygısı ve travma sonrası stres bozukluğu gibi psikopatolojilerdir. Çünkü sürekli suçluluk, güvensizlik ve duygusal tükenmişlik hissi bireyin yalnızlaşmasına ve psikolojik bozuklukların gelişmesine neden olmaktadır. Ayrıca manipülatif ilişki ile başa çıkmak için işlevsel olmayan baş etme mekanizmaları geliştirirler ya da ilişkilerinde kaçınma davranışları gösterirler.  Tüm bu olumsuz etkiler göz önüne alındığında manipülasyonun yıkıcı etkilerinden korunmak ve iyileşme sürecine adım atmak için psikolojik destek almak oldukça önemlidir.

Manipülatif Davranışları Nasıl Tanırsınız?

Manipülatif davranışlar gizli ve açık şekilde ortaya çıkabilir. Bu nedenle başkalarına uygulandığında manipülasyonu fark etmek daha kolay olsa da bireyin kendisi bu tür bir ilişkinin içinde olduğunda durumu ayırt etmekte zorlanabilir. Bunun için yaygın olarak görülen manipülatif davranış belirtiler aşağıda verilmiştir:

  1. Belirsiz İstek ve İhtiyaç İfadeleri: Manipülatör doğrudan bir şeyi istemek yerine üstü kapalı bir şekilde ifade ederek karşı tarafın tahminde bulunmasını bekler.
  2. Bahaneler Üretmek: Manipülatör olumsuz davranışlarını ve haksız olduğu konuları haklı çıkarmak için sürekli bahaneler üretir.
  3. Yalan Söyleme, İnkâr Etme ve Aldatma: Gerçekleri çarpıtma, olayları farklı şekilde anlatma veya tamamen inkar etme gibi yollara başvururlar.
  4. Ağlama ve Öfke Nöbetleri: Karşısındaki kişinin daha fazla suçluluk hissetmesi ve istediklerini yaptırabilmek için bu tarz duygusal tepkiler sergilerler.
  5. Karmaşık ve Anlaşılması Zor Dil Kullanımı: Konuları bilerek karmaşık hale getirir ve karşı tarafın anlamasını zorlaştırarak yetersiz hissetmesine neden olur.
  6. Zorlayıcı Davranışlar: Baskı kurarak veya tehdit ederek karşı tarafın kararını ve davranışlarını etkilerler.
  7. Sevgi ve İletişimin Kısıtlanması: Ceza yöntemi olarak iletişim, sevgi ve ilgiden mahrum bırakırlar. Bu cezalandırmayla karşı tarafı kontrol etmeye çalışırlar.
  8. Yargılama, Alay Etme ve Eleştiri: Karşı tarafın özgüvenini zedelemek ve değersiz hissettirmek için sürekli yıkıcı eleştiri yaparlar.
  9. Saldırgan Mizah: Sıklıkla “şaka yapıyorum” adı altında zarar verici veya aşağılayıcı sözlerle karşı tarafı küçük düşürürler.
  10. Tetikte Olmak:  Manipülasyona maruz kalan kişinin sürekli dikkatli olmak zorunda kalmasına ve tedirgin hissetmesine neden olurlar.

Manipülatif davranış belirtileri, zaman zaman ikna ile karıştırılabilmektedir. Peki ikna ve manipülasyon farkı nedir?  İkna, bireyin rasyonel düşüncesine ve algısına odaklanarak onu belirli bir görüşü benimsemeye veya yönlendirmeye çalışır.  Ancak manipülasyon ise bireyin gerçeklik algısını ve duygusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayarak onu kontrol altına almaya çalışır. Bu nedenle ikna süreci karşılıklı saygı ve şeffaflığa dayanmaktayken; manipülasyon çoğunlukla yanıltıcı ve baskıcı bir yöntemdir.

Manipülatörlerin Kullandığı Yaygın Cümleler ve Davranışlar

Manipülatif tutum ve davranışlara iş hayatında, romantik ilişkilerde, aile içinde,  sosyal yaşamda ve hatta reklam ve pazarlama alanlarında rastlanabilmektedir. Daha açıklayıcı olması adına aşağıda örneklere bazı cümle kalıplarına yer verilmiştir.

  • İş Hayatında Manipülasyon: Bir patron çalışanına fazla mesai yapması için baskı yaparken “Bu projeyi başarıyla tamamlaman şirketin için çok önemli. Eğer bu konuda iyiysen bu proje için daha fazla çalışırsın.” şeklinde bir tutum sergiler. Bu durumda çalışan işini kaybetme korkusuyla veya ekipten dışlanmamak adına daha fazla mesaiye yapmak zorunda kalır.
  • Romantik İlişkilerde Manipülasyon: Manipülatif kişi karşısındaki partnerini kontrol altına almak için “”Eğer beni gerçekten sevseydin, arkadaşlarınla bu kadar çok görüşmezdin.” ifadesini kullanabilir. Bu durumda Manipülatif kişi duygusal bağını kullanarak partnerinin sosyal hayatını kısıtlar ve yönetir.
  • Aile İçinde Manipülasyon: Bir ebeveyn çocuğuna istediği şeyi yaptırmak için “Ben senin iyiliğin için saçımı süpürge ettim ama sen bizi hiç önemsemiyorsun” diyebilir. Çocuk da suçluluk duygusu ile ailesine uygun bir şekilde hareket etmek zorunda kalır.
  • Sosyal Hayatta Sosyal Manipülasyon: Arkadaşlardan biri diğerini herhangi bir yere gitmeye zorlamak için “Eğer gerçekten dostum olsaydın benimle gelirdin. Demek ben senin için bu kadar değerli değilim.” şeklinde suçluluk hissi ile baskı altına almaya çalışır. Bu olay karşısında manipülasyona maruz kalan kişi arkadaşına değerini ispatlamak ve onayını kazanmak için onunla gitmeye mecbur kalır. Veya sosyal çevrede “Boyun kısa diye takılıyorum ama alınmıyorsun değil mi? Sadece gülmek için şaka yapıyoruz.” gibi küçümseyici ifadeler de yer alabilir.
  • Reklam ve Pazarlama Alanında Manipülasyon: Çok sık olarak bilinmese de reklam ve pazarlama alanında manipülasyon tekniği kullanılmaktadır. Örneğin bir reklamda “İndirimde son 10 saat eğer bu indirimi kaçırırsan pişman olursun!” şeklinde bir mesaja yer verilir. Tüketici ise mantıklı bir değerlendirme yapmaya fırsatı kalmadan satın alma davranışını gerçekleştirir.

Yaşamın birçok yerinde karşılaşılan bu tarz manipülatif cümleleri ve davranışları bilmek manipülasyonları fark etmek açısından oldukça önemlidir. Yaygın olarak kullanılan diğer manipülatif cümleler şu şekildedir:

  • Gerçekliği Çarpıtan Cümleler: “Ben böyle bir şey söylemedim, sen yanlış hatırlıyorsun.”, “Sen çok hassassın her şeyi abartıyorsun.”, “Bir tek sen yanlış anlıyorsun zaten herkes benim haklı olduğumu düşünüyor.”
  • Suçluluk Hissettiren Cümleler: “Eğer beni gerçekten sevseydin bunu yapardın.”, “Ben senin için her şeyi yapıyorum sen bunu bile yapamıyorsun.”, “Senin yüzünden bu hale geldim.”, “Sen ne yaptığını iyi bilirsin konuşmaya gerek yok.”
  • Küçümseyici Cümleler: “Sen mi mantıklı karar vereceksin, hiç sanmam.”, “Ne kadar sulu göz olduğunu herkes biliyor.”, “Senin fikrin gerçekten önemli olsa sorardım.”, “Eminim çok iyi yemek yapıyorsundur (!)”
  • Mağdur Rolü Oynayan Cümleler: “Benim işim başımdan aşkın neden benden istiyorsun ki?”, “Ben hep iyi niyetli yaklaştım ama sen beni hep kırdın.”
  • Tehdit Cümleleri: “Beni terk edersen bir daha kimse seni sevmez.”, “Eğer benimle gelmezsen çok büyük bir hata yaparsın.” , “Kavga etmek istemiyorsan o iş yerinde çalışmaya devam etmezsin.”

Manipülasyon Kurbanı Olduğunuzu Gösteren İşaretler

Bireyin manipülasyona maruz kalıp kalmadığını anlaması uzun sürebilir ve zor olabilir. Ancak bazı işaretler kişinin sağlıklı bir ilişki içinde olup olmadığını sorgulamasına yardımcı olur. İlk olarak birey zihninde sürekli bir bulanıklık, belirsizlik ve olayları net şekilde değerlendirmekte güçlük çekiyorsa bu durum dikkate almalıdır. Çünkü sağlıklı bir ilişkideki bireyler güvenli, iyi niyetli, samimi ve açık iletişim kurarlar. Bu sayede kendisini daha açık ve anlaşılır hissederler. Aksi halde bireyin kendi hafızasını sorgulaması ve “Acaba gerçekten ben mi yanlış hatırlıyorum?”, “Bana ne demek istedi ki şimdi?”, “Gerçekten ben başarısız mıyım?” gibi ifadeler kullanması olasıdır. Bu durumda manipülasyon mağduru olan kişi kendi hafızasına ve yargılarına güvenmemeye başlar.

Diğer bir gösterge ise duygularını ve düşüncelerini ifade etmekten çekinmesidir. Eğer bireyin içinden geçenleri ifade etmesi kaygı verici bir hale geldiyse hatta soru sormaktan veya ihtiyaçları dile getirmekten kaçınıyorsa burada da sağlıksız bir dinamik söz konusudur. Çünkü manipülatörler baskıcı ve suçlayıcı bir dil kullanabilirler. Bu nedenle manipülasyon mağduru kişi “Hayır” demekte bile zorlanabilmektedir. Açık bir iletişimin mümkün olmadığı, her eleştirinin veya basit bir sorunun tartışmaya dönmesi ilişkide bir tarafın baskılanmış olduğunu ve değersiz hissetmeye maruz bırakıldığını görülmektedir.

Manipülatif insanlar kurbanlarını sürekli şüphe içinde bırakırlar, özgüvenlerini zayıflatırlar ve onları sosyal yaşamından izole ederler. Bu nedenle bireyin ilişki içerisinde sürekli değersizlik duygusu hissetmesi, başkalarının onayını almadan hareket etmekte güçlük çekmesi, herkesle iyi geçinmek ve onları memnun etmek zorunda kalması, kaybetme korkusu ve duygusal patlamalar yaşaması manipülasyon etkisinde olduğunu gösteren işaretlerden biridir.

Son olarak manipülasyona maruz kalan kişi sürekli olarak kendisini savunmaya geçmek zorunda kalır. Haksız eleştiri veya suçlama karşısında haklı çıkmak için uzun açıklamalar yapar veya konuyu değiştirmeye çalışır. Bu durum da bireyin manipülasyon kurbanı olup olmadığını gösteren işaretlerden biridir.

Duygusal Manipülasyon ve Gaslighting Nedir?

Duygusal manipülasyon ve gaslighting psikolojik istismar yöntemleri arasında yer alan ve bireyin duygusal, bilişsel ve davranışsal süreçlerini etkileyen iki kavramdır. Duygusal manipülasyon bireyin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını kontrol etmek için kasıtlı olarak yapılan psikolojik bir süreçtir. Manipülatör karşı tarafı kendi istekleri ve yararına göre yönlendirme yapmak için çeşitli stratejiler kullanır.

Gaslighting terimi ise İngilizce’ye 1994 yapımı Gaslighting adlı filmden gelmiştir. Bu filmde adam eşini sistematik olarak kandırmakta ve akıl sağlığını sorgulamasına neden olmaktadır. Türkçede tam bir karşılığı olmasa da duygusal manipülasyonun daha sistematik ve yoğun hali olarak nitelendirilmektedir. Bu kavram bireyin gerçeklik algısının çarpıtılması anlamına gelir. Amacı karşı tarafın kendi hafızasını, algısını ve yargılarını sorgulatmaya çalışmaktır. Gaslighting uygulayan kişi karşısındaki kişinin gerçeklerini çarpıtmak için yalan söyleme, inkar etme, geçmişte yaşananları farklı şekilde yansıtma gibi yöntemleri kullanır. Bu nedenle manipülatif ilişkilerde de sık sık gaslighting görülmektedir.  Gaslighting bireyin bilişsel sağlığının büyük ölçüde etkileyerek öz güven kaybına, karar verme becerilerinde zayıflamaya ve uzun vadede depresyon ve anksiyeteye yol açabilmektedir.

Her iki durumda da farkındalık kazanmak ve manipülatif ilişkilerden korunmak büyük önem taşır.  Duygusal sömürüden korunmak ve sağlıklı iletişim kurmak bireyin kendini tanıması, sınırlarını belirlemesi ve manipülasyonu önleme yöntemlerini öğrenmesiyle mümkündür. Bunun için kendi duygu ve düşüncelerini fark etmek, sağlıklı sınırlar koymak ve ilişkilerde denge sağlamak için psikolojik destek almak önemlidir. Terapide Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) gibi yöntemler, manipülasyonun etkilerini azaltmada ve kişinin psikolojik dayanıklılığını güçlendirmede etkilidir. Terapi desteği sayesinde birey, sağlıklı ilişkiler kurma ve duygusal sömürüden korunma becerilerini geliştirebilir.

Kaynakça: 

Şahika İzgi

Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden onur derecesi ile mezun olduktan sonra burslu olarak başladığı FMV Işık Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını tamamlamıştır.

Tüm Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: