Kişilik, insanların dünya ile ilişki kurmasına ve sosyal ortamlara uyum sağlamasına yardımcı olmaktadır. İnsanların düşünce, duygu ve davranışlarını oluşturan bir bütündür. Kişilik bozuklukları ise dünya ile sağlıklı olmayan bir şekilde ilişki kurma örüntüsü olarak açıklanabilir. Kişilik bozuklukları çeşitli psikolojik, genetik ve sosyal etmenler ile ortaya çıkmaktadır. İşlevsel olmayan kişilik yapıları bireyin sosyal ilişkilerinde, gelişimlerinde ve yaşam amaçlarına ulaşmalarında büyük güçlüklere neden olmaktadır. Borderline kişilik bozukluğu da bu psikopatolojilerden biridir. Borderline kişilik bozukluğu sınırda kişilik bozukluğu veya sınır kişilik gibi çeşitli isimlerle de ifade edilmektedir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir?
Borderline kişilik bozukluğu bilinen diğer adı ile sınırda kişilik bozukluğu davranışlar ve ilişkilerde kararsızlık günlük yaşantıda bozulan işlevsellik ile karakterize olan mental sağlık sorundur. Borderline ne demek? Borderline kelimesi “sınırda, belirsiz” anlamına gelmektedir. Sınırda kişilik ilk tanımlandığı dönemde nevroz (kaygılı ve depresif duygudurum) ve psikoz (düşünce, duygu ve gerçeklikle ilişkinin bozulması) olarak adlandırılan iki psikiyatrik durum arasındaki sınır olarak kabul edilmiştir. Yani bireyin çevresi hakkındaki düşüncelerinde ani değişimler, olayı algılamada çarpıklık yaşadıkları; duygulanımda ve iletişimde sınırda kaldıkları görülmektedir. Bu nedenle sınırda kişilik ismini almıştır.
Borderline kişilik bozukluğu ergenlik ve genç erişkinlik döneminde kendini göstermektedir. Erken yaşlarda başlayan bu durum aşırı dürtüsellik, duygulanımda ve kişilerarası ilişkilerde dengesizlik, benlik algısında yetersizlik ve terk edilmeye karşı aşırı hassasiyet ile birlikte görülmektedir. Bireyler yoğun kontrol edilmeyen duygular hissettikleri için sıklıkla endişeli ve öfkeli bir haldedir.
Borderline olan bireylerde açık ve uyumlu bir benlik bilinci gelişememiştir. Bu nedenle değerler, bağlılık, ilişki veya kariyer seçimi gibi temel konularda zorluklar yaşarlar. Yoğun terk edilme korkusu nedeniyle yalnız kalmak istemezler. Borderline boşanma ve terk edilme gibi durumlarında öfke nöbetleri geçirebilir, depresyona girebilir ve kendileri ya da başkalarına zarar verebilir.
Durum genç yetişkinlik döneminde şiddetli seviyelere ulaşır. Ruh hali değişimleri, öfke ve dürtüsellik genellikle yaşla birlikte iyileşmektedir. Ancak kişisel imaj, terk edilme korkusu ve ilişki sorunları gibi ana konular etkisi devam edebilir. Bu nedenle borderline psikoterapi süreci gerektiren bir mental sağlık problemidir. Çeşitli psikopatolojilerle (bağımlılık, majör depresyon, yeme bozukluğu vb.) birlikte görülebileceği için eş zamanlı tedavi planlaması önemlidir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Belirtileri
Borderline kişilik bozukluğu genellikle karmaşık ve çeşitli belirtilere sahip olmasıyla dikkat çeker. Aynı zamanda geniş bir yelpazede zihinsel sağlık sorunlarını içerebilir. Bu nedenle, tedavi ve destek sürecinde bu farklılık ve karmaşıklığı dikkate almak önemlidir. Zihinsel hastalıklar için tanı ölçütü olan DSM-V,nsınırda kişlik bozukluğu tanısı için aşağıdaki dokuz kriterden en az beşinin olması gerektiğini açıklamıştır.
Borderline DSM-5 Tanı Kriterleri
- Terk edilmekten kaçınmak için aşırı çaba gösterme,
- Gözünde aşırı büyütme ve aşırı küçültme, iki uç arasında tutarsız ve gergin kişiler arası ilişkiler yaşama, tutarsız tepkiler sergileme,
- Kimlik karmaşası, çarpık öz imaj ve veya benlik duygusu
- Kendine kötülüğü dokunacak en az iki dürtüsellik (aşırı para harcama, tehlikeli cinsellik, madde kötüye kullanımı, güvensiz araç kullanma vb.)
- Yineleyici intihar davranışları, girişimleri ya da göz korkutmalar,
- Duygulanımda tutarsızlık,
- Süreğen bir boşluk duygusu,
- Uygunsuz yoğun öfke, öfke denetiminde güçlük (sık sık kızgınlık gösterme, kavgaya karışma vb.)
- Stresle ilişkili olan gelip geçici kuşkucu düşünceler ya da ağır çözülme belirtileri.
Borderline anksiyete ve depresyon gibi duygdurum bozuklukları; yeme bozuklukları, bağımlılık örüntüsü ve öz kıyım gibi diğer psikopatolojilerle birlikte görülebilir. Ancak, bir kişi bu belirtilerin tümünü taşımak zorunda değildir. Her bireyde farklı belirtiler farklı düzeylerde ortaya çıkabilir.
Borderline biriyle yaşamak: Belirtiler dikkate alındığında her zaman kolay değildir. Özellikle borderline bireyler romantik ilişkilerde sürekli iniş çıkılar yaşar. Borderline partnerine karşı aşırı sevgi dolu olabilirken aniden duygusal olarak mesafe de koyabilir. Bu ani duygusal değişimler terk edilme veya reddedilme gibi bilişsel çarpıtmaları oluşturur. Borderline evlilik sürecinde bu duygusal çalkantıları sıklıkla yaşamaktadır. Partneri sağlıksız giden ilişkiye son vermek istese de borderline boşanma sürecinde ataklar yaşayabilir. (kendine veya başkasına zarar verme, öfke nöbetleri gibi). Bu nedenle sınırda kişilik bozukluğu olan bireylerin sağlıklı ilişkiler kurmak için psikolojik destek alması önemlidir. Bu süreçte yakınları tarafından duygusal yakınlık ve sosyal destek eksik edilmemelidir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Sebepleri
Sınırda kişilik oluşumuna biyolojik, psikolojik ve sosyal etmenler yer alır. Ancak çeşitli teoriler ve yaklaşımlar olmasına rağmen borderline kişilik bozukluğu nedenleri tam olarak kesinleşmemiştir.
- Genetik Faktörler: Bireyin yakın aile üyelerinde borderline kişilik örüntüsü barındırması bireyin borderline kişilik oluşumuna neden olabilir. Çünkü ailesinden gelen genetik kodlar kalıtım yoluyla aktarılarak diğer aile üyelerini de etkilemektedir.
- Beyin Yapısı ve İşleyişi: Duygu tepkiselliği ile özelleşmiş olan amigdala ve otokontrol sistemi ile özelleşmiş olan hipokampüs gibi beyin bölgelerinin işlevlerinde anormal şekilde artış görülmesi borderline kişilik gelişimine sebep olabilmektedir.
- Psikososyal Faktörler: Bakım veren tarafından temel duygusal ihtiyaçların karşılanmaması, sağlıklı bağlanmanın oluşmaması, fiziksel ve duygusal yakınlığın kurulmaması, ihmal ve istismara maruz kalınması işlevsiz mekanizmalar geliştirilmesine sebep olmaktadır. Sosyal ilişkilerdeki tutarsızlıklar ve reddedilme kaygısı borderline bireyi “ya hep ya hiç” düşünme tarzına itmektedir. Dünyayı “kötü ve tehlikeli” olarak algılamasına sebep olmaktadır. Bu durum da bireyin borderline kişilik özellikleri sergilemesine sebep olur.
Borderline Kadın Özellikleri ve Borderline Erkek Özellikleri
Borderline kişilik örüntüsü cinsiyete göre farklılık göstermez. Hem kadınlar hem de erkekler için benzer belirtiler yer almaktadır. Ancak sınırda kişilik bozukluğu kadınlarda daha sık teşhis edilmektedir. Bunun nedeni kadınların yaşadıkları duygusal zorlanmalara yardım arama eğiliminden ve sağaltıma istekli olma durumdan kaynaklanmaktadır.
Genel popülasyona bakıldığında borderline erkek genellikle yoğun öfke, saldırganlık ve dürtüsel davranışları sergileme olasılığı daha yüksektir. Özellikle erkeklerin borderline kişilik bozukluğu tedavisinde eş tanı olarak madde ve alkol bağımlılığı yer almaktadır. Borderline kadın ise ani ruh değişimleri yaşama ve kendine zarar verme davranışları sergileme olasılığı daha yüksektir. Aynı zamanda kadınların duygu durum ve yeme bozuklukları eş tanı olarak görülme ihtimali daha yüksektir. Her bireyin deneyimleri, kişilik yapısı ve yaşadığı çevre farklıdır. Bu nedenle kesin olarak kadın ve erkek için ayrım yapmak güçtür.
Borderline Kişilik Bozukluğu Testi
Borderline kişilik yapısını ortaya koyan, geçerlilik ve güvenirlik çalışması yapılmış çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Bunlar test, ölçek ve envanterler şeklindedir. Bu testler bireyin günlük yaşamlarında kullandıkları işlevsiz olan duygu, düşünce ve davranış stillerini tespit etmek için kullanılanılır. Sınırda kişilik testi psikiyatrist ve psikologlar tarafından uygulanmaktadır. Klinik sahada sıklıkla kullanılan borderline kişilik testleri arasında Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI), Rorschach Testi, Tematik Algı Testi yer almaktadır. Bu testler yalnızca borderline için değil diğer psikopatolojilere de tanı koyma yeterliliğine sahiptir. Testlerin puanlaması yapıldıktan sonra bireyin borderline, nevrotik, narsistik, psikotik ve histrionik gibi diğer kişlik örüntülerini analiz edilebilir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Borderline kişilik bozukluğu psikoterapi kullanılarak tedavi edilebilir. Psikoterapiler borderline tedavisi için olumlu sonuçlar vermektedir.
- Bireysel Terapi: Borderline bireyin duygu düzenlemesini, ilişkilerini ve davranışları anlamlı bir şekilde algılamasına ve değiştirmesine yardımcı olur. Bireysel terapilerde çeşitli terapi ekolleri uygulanabilir. Diyalektik Davranış Terapisi ile çatışan düşüncelerle etkileşim kurmayı; Şema Terapi ile erken dönem uyumsuz şemaların değiştirilmesi; EMDR Terapisi ile travmatik anılarının duyarsızlaştırma ve yeniden işlemlenmesi sağlanır.
- Grup Terapisi: Grup terapisi borderline bireylerin ilişki becerilerini geliştirmesine ve empati yeteneği kazanmasına yardımcı olur. Grup terapisinde insanlarla etkileşime girerek reddedilme kaygısı, kaybetme korkusu ve yalnızlık gibi duyguların önüne geçilmeye çalışılır.
- İlaç Tedavisi: İlerlemiş olan ve ağır borderline belirti gösteren vakalarda psikoterapinin yanı sıra ilaç da kullanılabilir. Borderline tedavisinde kullanılan ilaçlar psikiyatrist tarafından bireyin gereksinimlere uygun olarak verilmektedir. İlaç kullanımındaki amaç duygudurum dalgalanmalarının önüne geçmek, psikotik belirtileri hafifletmek ve dürtüsel davranışları azaltmaktır.
Borderline tedavisi uzun soluklu ve zorlu bir süreç olabilir. Ancak borderline psikolog ile işbirliği içinde aile üyelerinden ve arkadaşlarından destek alarak iyileşme sürecini kolaylaştırabilir. Kişiye uygun olan tedavi planlaması ve düzenli destek bireyi sağlıklı kişilik dinamiklerine ulaştırır.
KAYNAKÇA
- Butcher, J.N., (2013), Anormal Psikoloji, Kaknüs Yayınları
- Kutlu, M.A., (2018). Borderline Kişilik Bozukluğu: Bir Gözden Geçirme. Medeniyet Araştırmaları Dergisi
- Oruçlular, Y., (2016). Sınırda Kişilik Bozukluğu’nun Nedeni ve Sonucu Olarak Kişilerarası Travma: Gözden Geçirmeye Dayalı Bir Model Önerisi Türk Psikoloji Yazıları.
- Borderline personality disorder (2020).
https://www.healthdirect.gov.au/borderline-personality-disorder-bpd